“Bu yağmur, bu yağmur, bir gün dinince,”
Necip Fazıl KISAKÜREK
Bu yağmur,
Kuş
kanadından yaralı,
Bir nefeslik kelebek
bu yağmur…
Gözlerinde
ıslanan çocuğu sakla,
Hüzne kanıp da
kırılan
bir sap
gelincik bu yağmur.
Bu yağmur,
Çatlayan nardan
damlayan sızı,
Koparılmış
gülün
buğusu bu yağmur…
Ellerinden damlayan
dutları sakla,
Denizi özleyip
de çırpınan
Bir kayıp
martı bu yağmur.
Bu yağmur,
Kalbimde uğuldayan
ahraz sevdâ,
Ruhumu terk
eden şiir bu
yağmur.
Avcunda yemlenen sözleri
sakla,
Harâp
bahçelere kök
salan
Bir yetim
düş bu yağmur.
Bu yağmur,
Kız çocuğunun göz
yaşı,
Bez bebeklerle
sırdaş bu yağmur.
Zerdali dalından düşen ışığı
sakla,
Annesi toprak olan
Bir ürkek çocuk
bu yağmur.
Bu yağmur,
Çöle mecbûr kavimlerin
duâsı,
Mecnûn’da
dinmeyen hasret bu
yağmur.
Yüzünden
uçuşan harflerimi sakla,
Güz
bahçelerinde unutulan
Bir kör korkuluk
bu yağmur.
Bu yağmur,
Araf’ta kaybolmuş
manâ,
Yüzümde hurûfî keder
bu yağmur.
Kapına
bıraktığım yetim aşkı
sakla,
Sese sığmayıp
da uğunan
Bir yaralı vedâ
bu yağmur.
Bu yağmur,
kalbimde yürüyen çöle
ağıt;
Aşka
söylenmiş en güzel
şarkı bu yağmur…
MURATHAN ÇARBOĞA
AMANOS EDEBİYAT- SAYI 5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder