Karanlık dağılır,
Güneş yeniden
doğar elbet.
Umuda vurur
sabahın şavkı,
Huzuru azık
edip işe gider
babalar.
Kadınlar,
Kadınlarımız elleriyle
su verir
Hayatın ışıyan
çeliğine.
Zalimin zulmü
bir ömürlük saltanat,
Göverir adalet
toprağın altına girince.
Karanlık dağılır,
Güneş yeniden
doğar elbet,
Toprağa işler
çocukların inancı.
Çocuklar,
zamanından önce büyüyen
Emekçi çocuklar…
Çocuklar, bir somun
ekmeğin düşüyle
Vurulan çocuklar…
Zalimin zulmü
bir ömürlük saltanat,
Göverir adalet
toprağın altına girince.
Karanlık dağılır,
Güneş yeniden
doğar elbet,
Yan yana yeniden
mayalarız hayatı,
Dürüst ve emekçi ellerimizle.
Aşkın ve
huzurun, barışın ve mutluluğun
Harmanıyla gelir
bahar.
Zalimin zulmü
bir ömürlük saltanat,
Göverir adalet
toprağın altına girince.
Karanlık dağılır,
Güneş yeniden
doğar elbet.
Cemre düşer,
tohum çatlar.
Işır bebelerin
domur domur gözleri,
Koca nineler
gümüş beliklerini açar,
Halaya durur dal gibi
delikanlılar.
Bereket çağıldar
ırmaklarımızda.
Zalimin zulmü
bir ömürlük saltanat,
Göverir adalet
toprağın altına girince.
Karanlık dağılır,
Güneş yeniden
doğar elbet,
Zulme başkaldırır
oğullarımız
Gözlerimize çekilen
mil üzre.
Küheylan rüzgar
gibi akar,
Köroğlu ünler
zamanın gerisinden.
Kızlarımız umuda
dair türküler çağırır.
Zalimin zulmü
bir ömürlük saltanat,
Göverir adalet toprağın
altına girince.
Karanlık dağılır,
Güneş yeniden
doğar elbet,
Menevişlenir kadim
Anadolu,
Turnalar göğe
sefer eyler.
Buğday sığmaz
olur başaklara,
Deniz
gümüş
balıklarla kaynar.
“Mümkünümüz yok” der şarkılarımız
“Mümkünümüz
yok mutluluktan başka!
Kalbimizde çiçeğe durdukça
hayat,
Sevdamız umuda, ekmeğe
ve aşka…”
MURATHAN ÇARBOĞA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder